Domates Sosu

Sadece domates sosu demek haksızlık olabilir.Ama tum icerik de belirtilmez ki başlıkta:) 

Bu sene ilk defa bu sos icin gaza geldim, denedim.Birkac farklı tarife baktım, sonunda hem oran hem de malzemeler olarak kendi iç sesimi dinleyip damak tadımı takip ettim, sonuc mükemmel!

Jamie'ylen yarışırım o kadar. Bi Akdeniz oldu ki sormayın, bi İtalyan oldu ki parmaklarınızı yersiniz ama siz siz olun cok ehmek yemeyin:)

Bugün pazardan aldığım 40 kusur kilo domatesten soyle büyük bir mutfak kabı dolacak kadarını bu sosa ayırdım. Anladınız degil mı hersey giz kararı:) Ama tahminen vermeye çalışacağım oranlarını, siz istediğiniz gibi oynayın. Tatlı degil ki bu gramla olsun, neden ne kadar isterseniz o kadar olsun, bosver gitsiinnn!

3,5 kg domates

2 kg patlıcan

2 kg kapya biber

1 avuç yesil acı kıl biber

1 büyük bas sarmisak

Tuz

1 cay bardağı zeytinyagi

Isterseniz kuru feslegen (cok düşündüm karar veremedim cunku cok yakıştı ama sonradan da hemen ekleme şansı var istersem diye eklemedim ama... Tamam sustum:)))

Domates hariç tum malzemeleri kozmatikte ocağın üstünde kozledim.Ne guzel 1 cümlede anlattım dimi, halbuki en zor is bu! 

Domateslerin kabuklarını aynen su sekilde soyun:

Once hepsinin poposuna bıçakla + işareti çizin, sonra kaynar suya atın, 2 dk çevirip buzlu suya daldirin, kabukları işaretli yerden elinizle sıyırın, bu kadar.

Büyük celik bi tencereye domatesleri atıp blenderla parçalayın,fokur fokur 10-15 dk kaynatin.Uzerine kozlediginiz tum malzemeleri küçük küçük dograyin, sarımsakları rendeleyin veya dövün ve ekleyin.Kisik ocakta 1 saat kaynatin, en son damak tadınıza göre tuzunu ekleyin, zeytinyağını dokun ve hemen cam kavanozlara boşaltıp kapağını sıkıca kapatıp ters çevirin.Sabaha kadar boyle kalacak benimkiler, sonra yemek icin hazır.

Sizce de herseye yakışmaz mı? 

Sağlıklı Dondurma ya da Donmuş Yogurt

Artık yabancıların 'frozen yoghurt (dondurulmuş yogurt)' sevdasını biliyorsunuzdur, bizimkiden farklı bir kivamdaki hazır paket 'greek yoghurt' lari cesnilendirip dondurup yiyorlar, hatta bunlar üzerine zincir dükkanlar bile açıldı.Yogurdu Yunanistan'ın sahiplenip dünyada da bu isimle anılması üzücü, ama en azından insanların artık eksi krema, konsantre sut kremasi yerine yogurt kullanması ise sevindirici. 

Onlar yapıyor, ben neden yapmayayım dedim tabi; yaz basından beri aklımda olan İkea dondurma kalıplarından aldım. Bu tarifle ilgili de yapacağınız en zor şey bu olacak zaten cunku gerisi bebek isi, e zaten amac da onların yemesi;)

Dila'nin benim gibi yogurt aşığı olması mutluluk verici, ama tabi bir 'tiko' aşığı olması da kaçınılmaz:) Bu yüzden ben ilk denememi kakaolu yaptım, siz de istediğiniz gibi cesitlendirebilirsiniz;)

Malzemeler ve tarif su kadarcik:

- 1 kase yogurt ya da istediğiniz kadar, ancak ekşi olmamasına dikkat edin yoksa bal miktarını artırmanız gerekir

-2 tepeleme corba kaşığı kakao

- damak tadiniza gore Bal 

-vanilya 

Miktarlar takribi aslında, siz hepsini kendi damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.Benimki sadece yol gösterme:)

Tum malzemeleri çırpın kalıplara paylastirin ve dondurun:) Afiyet olsun! 

Elmalı Yulaf Ezmesi Topları

Bunları yemeniz icin diyette olmanız gerekmiyor, ama oyleyseniz mutlaka yapın, yiyin.Buraya bu tarifin yazısını yazmam yapmaktan daha uzun sürmesin diye hemen tarife geciyorum ( porsiyon miktarını kendinizce ayarlayabilirsiniz, aşağıdaki miktar sizi tek basınıza tıka basa doyurup öğün yerine geçecek miktarda)

1 kabuklu kırmızı, sulu koy elması

1 küçük su bardağı kadar yulaf ezmesi

3-4 toz haline getrilmis ceviz

Tarcin

Kakao

Elmayı kabuklariyla rendeleyin, daha lezzetli olacağını göreceksiniz.Uzerine kakao hariç diğer malzemeleri ekleyip azıcık yogurun, ceviz büyüklüğünde toplar yapıp isterseniz kakaoya bulayın veee afiyetle yiyin:) 

Çilekli Muffin

Kendileri soğumadan tarifi blogda!

Evet bugün Dila'nin öğlen uykusunu blog yazmaya verdim, tabi bunları da araya sıkıştırdım:) Ses yapmamak icin elde cirptim, ama dışarıdaki fırtına mikserin sesiyle yarışır derecede fena!

Hava böyle kötü ama çilekler nefis! Bayılıyor küçük hanım cilek yemeye, bide böyle yesin bakalım dedim.Bir önceki yazımda anlattığım köylü yaşlı teyzeden aldım çilekleri, mis gibi kokuyor, minik minik ve çok tatlı. Tam recellik ama biz evce reçel yemiyoruz:/ yoksa en sevdiğim reçel cilek recelidir:)

Malzemeler de basit, yapması da.Kendi klasik kek tarifimi biraz azaltmak istedim çünkü benimki muffin kaplarıma fazla geliyor, ama bu da fazla geldi ya neyse:))

2 yumurta 

1 su bar seker

2,5 su bardağı un

1 su bardağı sut

1 su bardağı siviyag

1 paket vanilin

1 paket kabartma tozu

250 gr kadar cilek ( yine de siz ayarlayabilirsjniz miktarı)

Seker ve yumurtayı kopurup beyazlasincaya kadar çırpın. Sut ve yağı ekleyip cirpmaya devam edin.

Başka bir kâseye çileklerin saplarını koparıp, yikayip zar büyüklüğünde dograyin.Uzerine un,vanilya ve kabartma tozunu bir arada eleyin.Boylece hem muffinler guzel kabaracak hem de çilekleriniz eşit dağılacak.

Cilekli un karışımını da sıvı karışıma ekleyip birkaç dk daha çırpın ve muffin kaliplariniza üstlerinde biraz boşluk kalacak sekilde paylastirin.

Basta yazdığım gibi kaliplarima fazla geldi, bir de en küçük yuvarlak Borcam'a döktüm kalanını.

Onceden 180 c isitilmis fırında üzeri pembelesinceye kadar pişiriyoruz. Bu zamana kadar fırının kapağını hiç acmayın, yoksa kek soner, bu aşamada bir bıçak yardımıyla anlayabilrsiniz pisip pismedigini, bıçak üzerinde karışımdan kalıntı yoksa pişmiş demektir.soguyunca üzerine pudra şekeri serpip cilek ve nane yapraklarıyla susleyebilirsiniz.

Mutlaka deneyin!

Bezelyeli Enginar

Evet enginar çanaklarını hazır alıp pişirmek cok pratik, cok da lezzetli ama asıl enginar yemek demek, yeşil yapraklarıyla yemek demek:) 

İzmir'de öğrendim enginari da, pişirmesini de.Dogru kaynaklardan öğrendim tabi pişirmesini çünkü oyle soğanı kavur, sebzeyi dogra yemekleri değil bunlar, dikkat edilmesi gereken noktalar var.Usulune uymak lazım.

Pazarda belli başlı tezgahlar var alışveriş yaptıgım, neyi nerden alacağım belli, dolaşmıyorum çünkü Dila'nin arabasında kalma süresi belli, sonra cozutuyor, pazar yeri çığlıklarla inliyor:) Dün peynirci bile dedi ki 'bugünduruyor hayirdir?:))

Enginarlari ve her türlü ege otlarını, çileği yaşlı bir teyzeyle amcadan alıyorum, her şey kendilerinin, yerli tohum, mis gibi, lezzetli.

İrili ufaklı enginarlardan en küçük, en korpelerini sectim.Tanesi 50 kurusa hem de:) İnstagram'da bu fotoyu gören, Hollanda'da yasayan cok sevdigim bir ablam tencerede bir servet yattığını söyledi, orada tanesi 2€ imiş:( 

Buyrun malzemeler:

4 adet taze enginar

Yarım kg bezelye ( benimkiler araka, yani taneleri büyük ve daha tatlı)

2 bas soğan 

Yarım bas sarmisak ( bu mevsimde tazesinden bulun ve yine söylüyorum almayın su Çin Mali paketteki sarımsakları)

Zeytinyagi

2 limon

2 kasık un

Enginari ayiklamayi bilmeyenler icin:

Önce derin bir kap icine soğuk su doldurun, icinde 1 kasık unu eritin ve 1 limon sıkın.Siktiginiz limonların posa ve kabuklarını da suya atabilirsiniz.

Sap kısmını kesin, dışındaki sert tac yapraklarından koparın.Kalan yaprakların tepesinden 1 cm kadar yine sert kısımları kesip atın.Enginari dikey olarak ortadan ikiye bolun. Artık bu aşamadan sonra cok hızlı davranmalıyız yoksa enginarlarlar kararır. Tatlı kasığı yardımıyla içindeki tuylu kısmı tamamen temizleyip enginarlarlari limonlu-unlu suya atın.

Tencerede zeytinyağını hafif isitip üzerine soğan ve sarımsağı aynı anda atıp pembelesene kadar kavurun.

2 bardak suyun icinde 1 kasık unu eriyip 1 limon sıkın ve kenarda hazır bekletin.enginrlari suyun icinden alıp tencereye atın, üzerine hemen yeni hazırladığınız suyu dokun ve su kaynamaya başlayınca bezelyeleri ekleyin.Tuz da ekleyip kapağını açmadan pişirin.

Ben pişirmeye kısık ateşle başladım, kısık ateşle bitirdim, yavaş yavaş özümseyerek pisti ve cok lezzetli oldu.

Soğuk veya ılık servis edin, üzerine mutlaka dereotu, yanında da nefis ev yapımı yogurt iyi gidiyor;)

Bu arada Dila da bayıldı, az önce hem bezelyelerden hupturdu hem de enginar yapraklarını siyirip siyirip yedi, daha ne isterim?:))

 

Mercimekli Borek

En sevdiğim böreklerden biri, bana çocukluğumu da hatırlatır, o yüzden olmalı.Bir de o kadar ekonomik ve bereketli ki; tadı da kıymalı böreği aratmıyor.

Yeter bu kadar övgü bi borek icin diyeceksiniz ama şimdiye kadar hiç yemediyseniz ve denerseniz, bana hak vereceksiniz:)

5 adet yufka ( ince ve taze olması önemli çünkü saracağız)

2 su bardağı yogurt

1 cay bardağı zeytinyagi

2 su bardağı yeşil mercimek

2 bas soğan

Tuz, karabiber

Üzeri icin susam, keten tohumu, çörek otu vb hangisini isterseniz:)

Mercimeği yikayip, haslayin.Cok yumuşak olmamasına dikkat edin, böreğin icinde de pişeceği icin lapa olmasın.Cikan kara suyunu süzün.

Soğanı küp küp dograyip zeytinyağında kavurun, pembelesince üzerine mercimekleri ekleyin, tuz ve karabiberi serpip altını kapatın, ılımaya bırakın.

Yufkaları üst üste dizip 8 eşit parçaya bolun.Her bir parçaya yogurtlu yağ karışımından fırça ile surup, iç harcından koyun ve sarin.

Üzerine isterseniz yogurtlu harçtan( yumurta kokusunu sevmiyorsanız kesinlikle) isterseniz de yumurta sarısı surup onceden 180 c isitilmis fırında üzeri kizarana kadar pişirin.

Sebze Köftesi

1Ya da 'Dolapta Ne Var Köftesi', veya 'Yok  Yok Bebe Köftesi'.

İstediginiz deyin, istediğiniz malzemeyi ekleyin:) 

Bakın ben bunlarla yaptım:

1 patates

1 havuç

1 kabak

1 kapya biber

1 tutam dereotu 

1 cay bardağı kadar beyaz peynir (kesinlikle Moova tavsiye ediyorum)

1 cay bardağı irmik

1 cay bardağı tam bugday unu ( Migros'ta organik buldum, süper)

Kuru nane

Kimyon

Azıcık tuz ( isterseniz kendi yiyeceğiniz kadarını ayırıp tuzlayin, bebeninki tuzsuz kalsın;)

Tüm malzemeleri buluşturup mucverden daha kivamli, sekillendirebileceginiz bir harç yapın, cok az zeytinyağında alt üst edin veya benim gibi ev tipi ızgarada güzelce pişirin, hemen minikinizin eline bi tane tutusturun;) 

Siz de yanına dereotlu sarmisakli yogurtla bir dip sos hazırlayıp servis edebilirsiniz kendiniz icin.

Afiyet olsun, vitamin olsun, yarasın:)

Fırında Kuzu Kol Tandır

Cok havalı değil mı? Ama aslında oyle kolay ki, tek ihtiyacınız olan lezzetli bir kuzu eti (baharda guzel otlar yer kuzular, daha lezzetli olur eti), guzel bir sızma zeytinyağı ve birazcık zaman;) Tarifin detayları söyle:

-1 adet kuzu kol (yaklaşık 1.600 gr geliyor)

-Bol soğuk sıkım sızma zeytinyağı

-Sarmisak (bu mevsimde tazesi nefis, nolur almayın şu marketlerde satılan file içindeki Çin sarımsağından!)

-Taze biberiye

-tuz, karabiber

Sabah kasaptan bütün kuzu kolu aldım, hiç parçalanmadım, sadece ince ayak kısmını kirdirdim, ama onu da kullandım:) Yağlarını ayiklatmanizi tavsiye etmem, onlar etinizin yumuşak ve sulu olmasını saglar. 

Derin ve geniş bir kaba kolu yatırıp üzerine bol zeytinyağı döktüm, tuz ve karabiber ekledim, sarımsakları geniş bir bıçakla hafifçe ezdim ve eti tüm bunlarla güzelce ovdum, masaj yaptım. Üzerine taze biberiye yapraklarını da siyirip  kapagini kapattim ve marine olması icin buzdolabına attım.Saat 11'den 16'ya kadar marine oldu, çıkarıp dokum ızgarada üzerindeki marinatla birlikte mühürleme işlemini yaptım.İzgara en yuksek derecede iyice isindiginda etin her tarafinı 5'er dk kizarttim ki suyunu dışarı salip lezzetini yitirmesin.

Sonra etimi önce yağlı kağıda, sonra aliminyum folyoyla kaplayıp 150-175 derece arasında fırında 3 saat pişirdim.Unutmadan, marine ettigim kaptaki kalan sosu da muhurlenen ete ekledim.

Son yarım saat üzerinin de kizarmasi icin acık bıraktım.İci yumusacik, dışı kıtir kıtir cok lezzetli bir davet yemeği oldu;)

Kahvaltılık Söğüs

Kahvaltıma renk geldi!

Artık hormonsuz salkım domates ve badem salatalık alıyorum, e yeşillik de arttı tabi baharla, üstüne bi limon, biraz da mis gibi sızma zeytinyağı, yanında sadece peynir ve cay;)

Beybi Patatesler

Evet herkesin oldugu gibi benim icin de dunyanın en guzel yemegi patates:) Evet ben de çocukluk ve gençlik yıllarımda evde ne zaman tek kalsam koca bir tabak patates kizartirdim:)

Ama nasıl 40'li rakamlara üniversite yıllarında veda ettiysem, Karatay beslenme düzeninden sonra kızartma patatese de veda ettim.Hatta birkaç ay patatese tamamen veda ettim ama artık sıkı diyeti bırakıp yine Karatay düzeninde beslenmeye geçtiğim icin arada simdi vereceğim tarif gibi birkaç tane yiyorum;)


Malzemeler:

1/2 kg minnacik patates
Zeytinyağı
Pulbiber
Kekik
Taze biberiye
1 tatlı kasığı tereyag

Bu beybi patatesleri semt pazarinda sadece 1 tezgahta bulabiliyorum, her hafta azar azar alıyorum.

Önce yikayip, sonra sirkeli suda bekletiyor, sonra da kendileri icin mutfakta tahsis edilmiş özel fircayla güzelce temizliyorum.

Üzerini geçecek kadar su dolu tencerede orta ateşte az yumuşayana kadar hasliyorum.Suyunu suzup tüm sos malzemeleriyle karıştırıp fırına atıyorum.Onceden haslandigi icin pişmedi da çabuk olacak, zaten minicikler.İstediginiz kıvama gelip kabukları biraz buzusunce fırından çıkarabilirsiniz.Sona sakladığımız tereyağını da ekleyip söyle bir sallayın bu yavruları, sonra da misss:) İster et ister balık yanında sunabilirsiniz.

Etli Bulgur Pilavı

Merhaba!

Taze taze tarif yayında, daha dün aksam denedim, bugün de sizinle paylaşacağım ki geç kalmadan bu lezzetin tadına varın:)

Bulguru her zaman pirince tercih edenlerdenim.Bu yüzden Karatay diyeti bana cok uygundu zaten. Haftada en az 1 kere bulgur yemezsem rahat edemem, her seferinde de farklı sekilde uydurup yaparım birseyler.Dun misafirim gelecegini öğrendiğimde tam da duduklude et haslaniyor, tezgahın üzerindeki yeni haslanmis 1 kg nohutun bir kısmı etle buluşmayı, bir kısmı da posetlenip buzluga atılmayı bekliyordu. Kalabalık icin bu yemeğin iyi bir fikir olmadıgını düşünüp elimdeki malzemeleri karıştırdım ve ortaya bu pilav çıktı.

Hep ozenmisimdir böyle tv programlarında maklube olsun, Özbek pilavı olsun, hani tencereyi ters cevirir tecrübeli hanımlar da pasta gibi çıkar:)) Bir de ben deneyeyim dedim, misafir gecesinde risk aldim, ama sandığımdan daha kolay oldu.
Cok mu yazdım? Hadi tarif;)

-750 gr civarı tam taneli bulgur( daha önce paketin 1/3'unu kullanmıştım, fotoğrafta gördüğünüz tam da o kadar)
- 250 gr kusbasi kuzu eti
-8-10 adet mantar
-1 su bardağı nohut
-1 soğan
-150 gr tereyagi
-2 kasık zeytinyağı
-Tuz
-karabiber
-Sıcak et suyu

Kusbasi eti zeytinyağını isittigimiz tavaya atıp sonradan suyunu salmamasi icin muhurluyoruz.Bir süre kavurduktan sonra kapağını kapatıp kendi suyunu salip tekrar çekene kadar yalnız basına pişiriyoruz.Soganlari dograyip icine atıyoruz, pembelesinceye kadar kavurup mantarları ekliyoruz, ama karistirmiyoruz hiç:) Üzerinde nohutları da atıp en üste bulguru döküyoruz. Tuz ve karabiberi ekleyip, bulgurun üstünü 2 parmak geçecek kadar sıcak su/ et suyu ekleyip kısık ateşte yavaş yavaş pişiriyoruz.Bulgur göz göz olana kadar ( yani üzerinde minik minik delikleri görene kadar) pişiriyoruz.15-20 dk demlendikten sonra tencerenin üzerine servis tabağımızı kapatıp ikisini birlikte ters çeviriyoruz, hani fal kapatır gibi:)) Nefis pilavımız servise hazır.Benim cok acelem vardı sofraya yetiştirmek icin, siz etrafını yesilliklerle, turplarla susleyebilirsiniz.Afiyet bal seker olsun:)

Bebek Bisküvisi

Siz de benim gibi bebeğinizin, çocuğunuzun sağlığına önem verip, gönül rahatlığıyla birşeyler yedirme çabasındaysanız, bu şirin bisküvicikler tam size göre.

İçeriğinde yüksek oranda rafineri şeker ve un olan bisküvilerdense evde kolayca hazırlayacağınız bu bisküvilere bebişiniz bayılacak;)

Yapımı oldukça kolay olan tarifimizin malzemeleri şöyle:
1 çay fincanı pekmez ( bnimki azıcık büyük bı fincan)
1 kasık doğal tereyağı,
1 çay kasığı tarcin,
alabildiğine tam buğday unu

Tüm malzemeleri karıştırıp kulak memesi kıvamı elde edene kadar azar azar unu ekleyip yoğuuyoruz.Bebeğinizin kolay tutabilip kolay yiyebileceği şekiller verip 180 C önceden ısıtılmış fırında orta rafta üzeri pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.Biraz ılıyınca hemen tutuşturun eline, bir tane de sizin için;)

Kıtır Kıtır yiyebileceği gibi isterseniz sütte ezip kaşıkla da yedirebilirsiniz.
Afiyet olsun miniğinize, şifa ve enerji olsun:)

Evde Tereyagi Yapımı

Bu kez beni cok mutlu edip heyecanlandiran ev yapımı tereyağı icin sip-sak bir yayın yazıyorum.Asamalarini hemen öğrenmek isteyen sevgili İg arkadaslarım icin acele ediyorum dogrusu;)

Hikayeye bastan başlayayım; piyasadaki yoğurtları begenmeyip uzun süredir yoğurdumu kendim mayaliyordum zaten ama yeterince yağlı değilmiş ki eski sutcumun sutu, tereyağı işine görüşmemiştim.Dun yeni sutcumle 3. Haftamız doldu ve bugün bunu tereyağmla kutladık:)) Her hafta 5 lt süt alıp yogurt mayaliyorum.Gecen hafta kaymağın bolluğundan emin olunca karar verip sütun üzerindeki kaymağı siyirip attım kavanoza, ordan da dolaba.Dun yine aldığım 5 lt sutu kaynattim, ocağın üzerinde ilimasini bekledim, sarsmadan dolapta bir gece bekletip bugün kaymağı siyirdim, aynı kavanoza atıp, üzerine de 3 küçük buz küpü atıp başladım calkalamaya. Kimi zaman yayik yayar gibi, kimi zaman normal calkalar sekilde 1 saat civarı kollarımı baya çalıştırdım:)
Bu işlem süresince tereyağının aşamaları söyle:

1. Sari renkli, boza kivamli homojen bir sıvı oluyor kısa bir süre calkaladiktan sonra.

2.Hani balla yediğimiz kaymak var ya, kremamsi bir kıvam oluyor bu asama.

3. Tereyağı topaklanmaya başlıyor, eksimik benzeri bir kıvam alıyor.

4. Top top olan tereyağının icinden süt ayrılıyor.Bu aşamayı görünce bi 10 dk kadar daha calkalamaya devam ettim.

5. Yoruldunuz ama değdi! Tereyağın sütunu süzmeye hazırız.Ben beyaz tulbent kullandım, alt sütunu de suzup krep, pogaca, kek, vb birşeyde kullanmak üzere kaldırdım.

6. Elinizle tulbentin içindeki yağı top edip hafifçe sikabilirsiniz ama dikkat edin yağ çıkmasın tulbentten. Bu aşamadan sonra sudan da geçiriyorlar iyice katılamadı icin ben kıvamını beğendim, gerek görmedim.

7. Kapaklı tereyağı kabıma koyup dolaba attım.Yarin sabahı bekliyorum, minnosa yumurta kiricam;)

Ben tuz atmadım, tuzu cok sevmem çünkü, siz isterseniz azıcık ekleyin;)

Saglık olsun, afiyet bal olsun:))

Kolay Elmalı Turta

Biriken tarifleri bir kenara bırakıp, sizinle dün yaptığım klasik tarifim olan elmalı turtayı paylaşmak istedim.Elmalı lezzetleri her zaman çok severim çünkü içlerinde daima tarçın vardır:) 5 dk'da yapmaya karar verip bir çırpıda bitirdğim tarifim şöyle:

• 100 gr tereyağ
• 1 yumurta
• 4 çorba kaşığı şeker
• Alabildiğine un
• 3 orta boy elma
• Tarçın

Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağını, 1 yumurta ve şekeri iyice karıştıralım.Un ve kabartma tozu da eleyerek azar azar ekleyelim.Kulak memesi kıvamında bir hamur elde edelim.Eğer biraz daha fazla un eklerseniz dökülen bir hamur elde edersiniz ve sonuç da daha kıyır kıyır bir kıvam olur.Ben daha çok yumuşak halini sevdiğim için kulak memesi kıvamında bırakıyorum:)

Hamurun yarısından azını koparıp bir kenara ayırın, kalan büyük parçayı küçük fırın kabına heryeri eşit olacak şekilde yayın.

Hamur kenarda dinlenirken elmaları soyup rendeleyin ve 1 tatlı kaşığı tereyağ ile kavurun.Ben elma harcına ayrıca şeker hiç eklemiyorum, bence meyvenin şekeri yeterli zaten.İstediğiniz kadar da tarçın ekleyin ve elmalar ölmeden kapatın. Harcın tamamını hamurun üzerine yayıp, kalan küçük hamuru istediğiniz gibi şekillendirip 180C fırında üzeri hafif kızarana kadar pişirin.Ilıyınca üzerine pudra şekeri serpip afiyetle yiyin;)

Kahveli Muffin

Misafire hemencecik çırpılan süslü püslü muffinler burada!
Kahve makinemde fazladan yarım fincan kadar kalıp soğuyan kahvemi böyle değerlendirdim.Esmer rengini buna ve tam buğday ununa borçlu.Böyle sade, beyaz kek sevmediğim için içine çiko-damla da ekledim, kakao kalmamıştı çünkü.Siz kakao da ekleyip, ununu yarım bardak daha az koyabilirsiniz.
Tarif klasik kek tarifim, sadece yarım bardak kahvenin üstünü sütle tamamladım;)

-3 yumurta
-1su bar şeker
-1 su bar kahveli süt (filtre kahve yerine granül kahve de kullanabilirsiniz)
-1 su bardağı sıvı yağ
-3 bardak un
-1 paket kabartma tozu
-1 paket vanilin
-Damla çikolata

Şeker ve yumurtaları mikserle kabarıp beyazlaşıncaya kadar çırpalım.Üzerine sıvıyağ ve sütü de ekleyip biraz daha bu şekilde çırpalım.Kuru malzemelerizi ayrı bir kapta karıştırıp sıvıların içine eleyelim ve iyice çırpalım ki kekimiz güzel kabarsın.Daha önce bir kekin nasıl güzel kabaracağıyla ilgili püf noktalarımı 'Çiğ Ymurtasız Islak Kek' tarifimde paylaşmıştım, dilerseniz göz atabilirsiniz.
Benimkiler gibi cici ve pratik silikon kalıplara pay edebilir veya yağlayıp un serdiğiniz normal kek kalıbında 180C'ye ayarladığınız fırında 20 dk kadar pişirebilirsiniz.Kalıp büyükse pişmesi daha uzun zaman alabilir ancak tek tek küçük kalıplar kullanırsanız çok daha çabuk pişiyor, kontrol etmeyi unutmayın;)

Barbie Bebeklerin Saclarini Duzeltelim

Evde prenseslerin yoluk saçlı Barbie'leri mı var? Çözüm burada!:)

Kullanmadığınız bir sprey şişesine herhangi 1 cay bardagi çamaşır yumusaticisini yarım çay bardağı su ile karıştırıp calkalayin ve bebeklerin saclarına bol miktarda sıkıp geniş fırçaya tarayın.İste bu kadar!

Semizotlu Kabak Salatası

Aslında yaza ait bir tarif, ama zamanında verememiştim, arşivden çıkınca dayanamadım şu görüntüye, lütfen bakar mısnız nasıl da güzel, iştah açıçı, aynı zamanda tok tutucu;)Tek başına bir öğün de olur, akşam yemeğinde meze de.

Herzaman olduğu gibi çok basit: -1/2 kg Girit kabağı (parmak kadar oluyor koyu yeşil, körpecik)Bulamayan olursa haber versin göndereyim İzmir'den:) -1 demet pirpirim veya semizotu (pirpirim semizotunun yabani hali ki ben hep onu tercih ederim) -İsteğinize bağlı sarmısak -Ceviz -Sızma Zeytinyağı -Limon Kabakları ayıklayıp (kabuklarını kesinlikle soymayın, kazımayın hiç gerek yok)üzerini kaplayacak kadar suda az süre haşlayıp buzlu suya atalım ki hem sağlıklı ve diri kalsın hem de yeşil rengini korusun.Semizotunu yıkayıp ayıklayıp süzdüğümüz kabaklarla aynı kaba atalım.Sarmısağı dövüp limon suyu ve zeytinyağıyla karıştırıp sosumuzu hazırlayalım.Malzemelerimizi sosla harmanlayıp servis tabağına alalım.Üzerine ceviz ve tulum peyniri, parmesan peyniri serperek servis yapabilirsiniz;)

Patlıcan Kebabı

Güney- Güneydoğu illerimiz bilir, aslında 'Balcan Kebabı'dır kendisi:) Kolay mı kolay, bir o kadar da havalı nefis bir yemektir bu!

Az ve öz malzeme ile tarifimiz şöyle: 1 kg kemer patlıcan 1/2 kg kuzu-dana karışık kıyma (Sadece dana yapayım derseniz köfteniz kupkuru ve sert olur, kuzunun yağına ve lezzetine ihtiyacımız var;)) Tuz Karabiber Servis ederken kimyon

Patlıcanları ayıklayıp fotoğraftaki gibi hiç soymadan doğrayıp tuzlu suda bekletiyoruz. Kıymamıza istediğimiz miktarda tuz ve karabiber ekleyip iyice yoğuruyoruz.Normal köftelerden daha fazla yoğurmanız gerekebilir çünkü kıvam yapacak birşey yok içinde. Tuzlu sudan çıkarıp tekrar yıkadığımız patlıcanlarla yuvarlak yassı şekil verdiğimiz köfteleri tepsiye diziyoruz, birkaç dilim domates ve biber de ekleyip fırına atıyoruz.İmkanınız varsa evdeki fırın yerine mahalledeki odun fırınına gönderin derim, o zaman bambaşka oluyor!

Sarmısaklı Köfte

İşte kimsenin hayır diyemeyeceği bir tarif daha! Ben Adanalı'yım, annemin günlerinde, toplantılarında hep bu nefis köftelerle karnımı doyururdum.Annem de çok yapardı.O eline karıştıracağı kabı alıp sofraya otururdu, ben de malzemeleri verirdim tek tek isteğine göre.O yoğururdu, ablamla biz beklerdik kıvama gelsin de yuvarlayıp parmağımızı basalım diye.Kim daha hızlı yapacak, kim aynı anda 2 tane birden yuvarlayacak, kimin yaptığının şekli daha güzel olacak yarışı.Tabi ki ablamın yaptıkları benimkilerden daha güzel olurdu.O kendi halinde yaparken benim gözüm onun elinden ayrılmazdı; sanırım bu yüzden sonuç belliydi:))

Adana dışında bu köfteye çoğunlukla 'Fellah Köftesi' derler. Fellah Arapça'da 'çiftçi' demektir ve bu yemeği soframıza Çukurova'ya göçüp çiftçilik yapan Araplar kazandırmıştır.Aynı bulgur harcından çeşit çeşit soslu-sossuz yemek yapılır ancak bu tarifte bol sarmısak kullanıldığı için adı Sarmısaklı Köfte'dir.

Bu kadar bilgi yeter Nazlı, sadede gel diyorsanız;)

• 3 çay bardağı ince bulgur
• 1 çay bardağı un
• az tuz
• 4 adet domates (ben yazdan buzluğa attıklarımdan kullandım)
• 1 çorba kaşığı biber salçası
• 1 baş sarmısak
• Az zeytinyağı
• 1 limon
• 1 demet maydonoz

Bulgura tuzu ekleyip, azar azar elimizeılık  su alarak yoğuruyoruz.Biraz şişince unu da ekleyip yine azar azar ıslatarak kuvvetle yoğuruyoruz.İyice toparlanınca harçtan fındık büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz (yuvarlarken avuç içleriniz ıslak olmalı), serçe parmağımızla hafif bastırıp tepsiye döküyoruz.Büyük bir tencerede su kaynatıp içine 1 tatlı kaşığı limon tozu ekliyoruz ve köfteleri suyun içine atıyoruz.

Bu sırada sarmısakları ezip zeytinyağına atıyoruz, salçayla kavuruyoruz, ardından rendelenmiş/rondolanmış domatesleri atıp sosu pişiriyoruz.Limon suyunu da ekleyip kapatıyoruz.

Köfteler suyun yüzeyine çıkmaya başladıkça pişmiş demektir.Suyunu süzüp, sosla karıştırıp, üzerine maydonozu serpip servis ediyoruz mmmhhh:))

Çikolatalı Mozaik Pasta

Sevmeyen var mı? Bence yok.Annelerimizin yaptığı, en yaygın, en kolay, en garanti pasta değil mi?Herkesin başka bir tarifi var, buyrun bu da benimki;)

• -2 Paket petit beurre biskuvi
• -2 çorba kaşığı oda ısısında tereyağ
• -1 bardak süt
• -2x80 gr'lık çikolata(ben 1 bitter, 1 sütlü kullandım)
• -1/4 paket kakaolu puding

1 bardak sütle 1/4 paket pudingi pişirelim, ılımaya bırakalım.2 paket bisküviyi sadece ortalarında kırmaya dikkat ederek parçalayalım.Çikolatalarla tereyağını benmari usulu eritelim.Puding ve çikolata karışımını karıştırıp biskuvilerin üzerine döküp fazla ezmemeye çalışarak karıştıralım.Streç film serdiğimiz bir tepsi üzerine veya istediğiniz bir kalıba dökerek şekil verelim.En az 3-4 saat buzdolabında bekletip servis edelim.Bir gece bekletmek daha güzel sonuç veriyor vaktiniz varsa tabi;)

Tahinli Şerbetsiz Baklava

Tahin ya çok sevilir, ya da nefret edilir.Ben bayılan taraftayım açıkçası:)Her şekilde yiyebilenlerdenim; tahin-pekmez, humus, çörek, vs..Geçenlerde de bir arkadaş ziyaretinde az sonra tarifini vereceğim bu fena şeylerle karşılaştım, mest oldum, sonra kendim yaptım, müptelası oldum! Şimdiye kadar yiyen herkes de benimle aynı hisler içinde;)

Buyrunuz malzemeler: (Çok bereketli birşey bu, azıcık malzemeden birsürü lokma çıkıyor) 15 adet baklava yufkası 1 su bardağı tahin( miktarını yine de kendiniz zevkinize göre ayarlayabilirsiniz) 1 çay bardağı toz şeker 1 çay bardağı eritilmiş tereyağı Şöyle yapılıyor: Baklava yufkalarından 3'er adet alıp her bir katına azar azar tereyağı sürüyoruz fırçayla.Üzerine istediğimiz miktarda tahin döküyoruz (çok silme olmasın, çok vıcık vıcık da olmasın tabi;), tahinlerin üzerine de az şeker serpip yufkaların uzun kenarından sigara böreği sarar gibi sıkı sıkı sarıyoruz.Tüm yufkalara aynı işlemi yapıp tepsiye yan yana diziyoruz.Küçük küçük dilimleyip, üstüne de kalan tereyağını sürüp, 180 C fırında üzeri baklava kadar kızarana dek sabrediyoruz:)) Özellikle çayın yanında ılık servis ederseniz tadına doyum olmuyor!